Duygusal, Fevri, Sert | Siz Hangisisiniz ?
  1. Anasayfa
  2. Testler

Duygusal, Fevri, Sert | Siz Hangisisiniz ?

0

Hayatımızda her an her yerde gerçekleşebilen sürprizler, çatışmalar, sıkıntılar ve zor kararlar… Bu olayları yaşadığınızda nasıl tepki veriyorsunuz? İçinize mi kapanıyorsunuz yoksa soğukkanlı mı davranıyorsunuz? Veya ayarsız ve uygunsuz mu davranıyorsunuz? Olaylara neden aşırı tepki verdiğinizi, sakinliğinizi korumak için neler yapabileceğinizi keşfetmek ister misiniz?

Cevabınız evet ise aşağıda bulunan 13 soruluk testi çözebilir ve sonucuna göre tavsiyeleri okuyabilirsiniz. Hayır ise diğer testlerimize göz atabilirsiniz.

Lütfen testi çözmeden önce lütfen buraya tıklayarak bilgilendirme mesajımızı okuyun.

Aşağıda 13 sorudan oluşan test bulunmaktadır. Lütfen soruyu dikkatlice okuyun ve sizin için doğru veya yakın olan şıkkı işaretlemeye özen gösterin. Seçim yapmakta zorlanıyor veya sorunun sizinle alakalı olduğunu düşünmüyorsanız lütfen hayalinizde canlandırarak aynı durumu yaşıyor olsaydınız nasıl tepki verirdiniz, bunu düşünün. Cevaplarınız sistemimiz tarafından otomatik olarak değerlendirilecek ve size uygun sonucu test sonunda görebileceksiniz.

0%

Toplantıda karşınızdakini ikna etmek için 10 dakikanız var.

Tartışma esnasında partneriniz gitmekle tehdit ediyor.

Bir anlaşmazlığın çözümünde neye ihtiyaç duyulur?

Bir toplantı esnasında iş arkadaşınız projenizi A’dan Z’ye eleştiriyor.

Hangisine katlanamazsınız?

Kendine hakim olmak...

Bir arkadaşınız sizi üzdü veya hayal kırıklığına uğrattı. Tepkiniz ne olur?

Ekonomik kriz, küresel ısınma… Bu konuları nasıl karşılıyorsunuz?

En yakın arkadaşınız hıçkıra hıçkıra ağlayarak sizi arıyor; yeni terk edilmiş.

Hiç aklınızda olmayan bir terfi teklifi geldi.

Bir süredir ilişkiniz sallantıda.

Siniriniz ile nasıl başa çıkarsınız?

Duygusal mı, fevri mi yoksa sert biri misiniz?
Duygusalsınız.

Duygusalsınız.

Sıkıntılı zamanlarda olduğu gibi, büyük mutluluklar da düşünce ve eylemlerinizi engelliyor. Beklenmedik olaylara karşı tepkileriniz hafıza kaybı, dil sürçmesi ve dizlerinizin titremesi olabiliyor. Yoğun duygusallığınızın kökeninde genelde geçmişte yaşadığınız, kelime ve düşüncelerinizi etkileyen kötü bir tecrübe yatar. Ya olup biteni anlamayacak kadar küçük yaştaydınız ve size kimse bir açıklama yapmadı ya da kaza, saldırı gibi olayda duygu yoğunluğu özümsenmeyecek kadar yüksekti. Fazla duygusallık, aynı zamanda hiçbir hata ve değişikliğe tahammül etmeyen otoriter ebeveynlerin gölgesinde oluşmuşta olabilir. Ebeveynlerin baskılı bakışlarına maruz kalarak büyümüş ve kendini kontrol altında hisseden bazı çocuklar duygusallık ve benliklerini göstermekte zorluk çekerler. Sonuçta kötülük yapma, yanlış karar alma korkusu o kadar yüksek ki düşünceler etkileniyor ve eyleme geçilemiyor. Bu durumun üstesinden gelin. Öncelikle duygusallık normal bir durumdur, bunu kabul etmelisiniz. Kızarak, kekeleyerek, ağlayarak vb. şekilde kendini ifade etmek, içine atmaktan daha iyidir. Aynı zamanda nefes egzersizleri ve gevşeme hareketleri yapabilirsiniz. Duygularınız çok yoğun olduğunda önce vücudunuzda bir süre duyguları hissetmek için kendinize izin verin, sonra durumunuzu dile getirmeye çalışın. Örneğin, “Çok şaşkınım, söyleyecek bir şey bulamıyorum” gibi. Böylece içsel baskınız azalacak ve daha sistemli bir düşünceye sahip olacaksınız.
Fevrisiniz.

Fevrisiniz.

Bir kavga, sürpriz veya sıkıntıyla karşılaştığınız an eyleme geçiyorsunuz. Sizin için en büyük işkence olaylar karşısında seyirci kalmaya zorlanmak olabilir. Aslında aşırı tepki verdiğiniz için özür dilemek veya geri çekilmek zorunda kalıyorsunuz ama bu sizi tekrar aynı şeyi yapmaktan alıkoymuyor. Çünkü anksiyeteye çözüm olarak eyleme geçmeyi geliştirdiniz. Dürtüsel davranmak çoğunlukla kişide derinlerde gizlediği bir korkuya işaret eder; kendinizi güçsüz hissettiğiniz, acı veya rahatsızlık duyduğunuz bir çocukluk dönemi travmasına dayanabilir. Harekete geçemeden bir olaya maruz kalma ve acı çekmenin siniri sürekli hissedilir. Aciliyet veya dengesizlik gibi durumların baskın olduğu aile ortamları da aşırı tepki vermenize sebep olur. Çocuğun ne hissettiğini açıkça söylemesine izin vermemek de benzer şekilde aynı etkiyi yaratır. Son olarak aşağılanma, dalga geçilmesi gibi derin narsistik yaralar da aşırı defansif, belki de içinde korku barındıran tepkiler vermeye sebep olur. Üstesinden gelebilirsiniz. Günlük hayatınıza ufak adımlar atma gibi bir alışkanlığı dahil edin. Her gün en azından bir kararınızı, cevabınızı veya eylemi (küçük ya da büyük) erteleyin. Her gün sabah veya akşam aynı saatte meditasyon çalışmaları yapın. Aktif olarak dinlemeyi öğrenin ve bu konuda kendinizi geliştirmeye çalışın. İnsanları sözlerini kesmeden, yargılamadan, tepki vermeden dinlemeye çalışın. Son olarak “saldırı” anında üzerinize alınmamaya çalışın.
Sertsiniz.

Sertsiniz.

Bu kusursuz otokontrol yapısı sayesinde her şeye mesafeli olduğunuzu düşünüyor olabilirsiniz. Aslında olayları etkisinde kalmıyor, duygularınızın sonucu olarak kendinizi geri çekiyorsunuz. Olaylara mesafeli yaklaşma gibi bir eylem gerçekleştirmeniz; beklenmedik ve rahatsız edici olaylar olduğunda sağduyulu ve analitik davranmanızdan değil, yoğun bir şekilde duygusal kontrolün sonucudur. Bu sayede mantıklı kararlar alıyorsunuz ama bu her zaman doğru veya sizin lehinize olmuyor. Bu psikolojik kayıtsızlık, şüpheci ve sorgulayıcı ebeveynler tarafından oluşturulmuş olabilir. Özerklik gösteren, tek ağızdan konuşan ve tek ortak düşünceye sahip aileler de benzer sonuç gösterebilir. Aynı zamanda hassas ve olgunluğa erişmemiş mutsuz ebeveynler de çocuklarının çoğunlukla “duygusal körlük” olarak adlandırılan duruma iterler. Bu kapanıklıktan dolayı çocuk ailesinin mutsuzluğunu hissetmediği gibi, kendininkini de hissedemez. Dolayısıyla da kendini onların mutsuzluğunun sorumlusu olarak düşünmez. Üstesinden gelebilirsiniz. İlk aşamada günlük hayatınıza dahil ettiğiniz sertliğinizi keşfetmelisiniz. Hangi alışkanlıkları edindiniz? Yeniliğe karşı direnmenizi sağlayan bütün örnekleri listeleyin. Sonra onları bağdaştırdığınız duyguları ve hatıraları yazın. Bir sonraki aşamada bunları farklılaştırmaya çalışın. Bir fikri veya hayat tarzını, sizinkinden kesin olarak farklı bir zevki yargılamadan anlamaya çalışın.
Sakinsiniz.

Sakinsiniz.

Dalgalı sularda sakin kalmak sizin işiniz. Esneksiniz ve davranışlarınızı, olayları lehinize çevirecek şekilde adapte edebiliyorsunuz. Hissettiğinizi, istediğinizi veya istemediğinizi belirtmek sizin için pek sorun değil. Bu tam ayarında olan kendine güveni belki kişisel gelişim çalışmalarıyla kazanmış olabilirsiniz. Bu sayede değiştiremediğiniz gerçekleri olduğu gibi kabul ediyorsunuz (en azından olay anında). Geri çekilme ve mantıklı düşünme becerinizin kaynağı, kişiliğinizi inşa etmenize katkı sağlayan ve fikirlerinizi çok iyi ayarlanmış sınırlar çerçevesinde ifade etmenizi sağlayan bir eğitim olabilir. Ne çok serbest bırakılmış ne de çok üstüne düşülmüş bir dönemden geçmişsiniz. Objektif bakışınız ve sessizliğiniz sayesinde çevreniz veya aile içi yakınlarınız çoğu zaman sizden fikir alabilir. Bunu koruyabilirsiniz. “Bilge” rolüne kapılarak içinize kapanmamaya dikkat edin. Kendinizi sağlıklı ifade edebilmeniz için zaman zaman doğaçlama, içgüdüsel olma veya duygu yoğunluğu da gerekebilir.

Share your Results:

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir