Yaptığınız işlerden veya yemek yemekten zevk alamıyor musunuz? Veya sürekli üzgün, agresif bir yapıda mısınız? O zaman sizlerde bir çoğumuz gibi depresif bir halde olabilirsiniz. Bu durumda sakinleşmenizi ve rahat olmanızı istiyoruz. Çünkü eğer belirtileriniz depresyon işareti ise korkulacak bir durum olmadığını bilin. Ve en önemli nokta ise bunu tedavi edebiliriz.
Depresyon aslında insanların sık yaşadığı fakat bazen fark edemediği durumlar arasında yer almaktadır. Bu durum çözülmesi gereken ciddi fakat korkulacak bir durum değildir. Önlemler ve tedavi süreci sıkı alınıp yönetilirse kişi bu durumdan kısa bir sürede kurtulabilmektedir.
Bu içerikte neler var?
Depresyon belirtileri nelerdir?
Hepimiz bazen üzgün ve sıkıntılı hissedebiliriz. Bu durumu depresyondan ayırmak gerekir. En iyi yöntem bu belirtilerdir:
- Normal zamandan daha çok ve sürekli bir halde üzgünlük.
- Günlük rutinlere karşı isteksizlik.
- Bazen aşırı yeme isteği bazen hiç yememek
- Sürekli olarak yorgunluk
- Hareketlerde ve konuşmalarda yavaşlama olması
- Suçluluk ve değersizlik duygularını ağır yaşamak
- İntihara eğilim oluşması
- Karar vermekte güçlük yaşamak
- Odaklanma da problemler
Depresyon ölçütleri olarak bu maddelere dikkat etmek gerekir. Eğer bir çoğunu kendinizde görüyorsanız uzman bir doktordan yardım almalısınız.
Depresyonun nedenleri
Depresyonun nedenleri olarak çevresel, ruhsal ve biyolojik olarak birçok neden söyleyebiliriz.
Depresyon için risk faktörleri
Bazen depresyonu etkileyen faktörler bulunmaktadır. Bunlara bir göz atalım. Erken yaşlarda sevdiklerimizi kaybetmek, sevdiği kişiden ayrılmak, iş kayıpları, kötü ve etkili travmatik bir çocukluk yaşamak, hormonal etkiler ve bazı hastalıklar Depresyon için birer risk olarak görülebilmektedir.
Depresyon tanısı nasıl konur?
Depresyon da kişinin her ölçütüne doktor tarafından bakılmalıdır. İlk önce kişinin hayat hikayesi dinlenir. Daha sonradan her doktorda da bulunan Depresyon testi yapılabilir. Bazı durumlara dikkat etmek gereklidir. Depresyon adı altında birçok hasta daha sonradan farklı bozukluklar ile karşılaşabilir. Yaygın anksiyete bozukluğu ile de karıştırmamak gereklidir. Bu durumdaki kişilerin kaygı hali 6 ayı aşkın devam etmektedir. Bu durumda ilk önce tanrının konulması büyük önem taşımaktadır.
Daha sonra yine diğer ruhsal bozukluklarda da bahsettiğimiz gibi güven çok önemlidir. Kişi doktoruna güven duymalı ve bu sorunu atlatacağına inanmalıdır.
Unutmayalım ki her sorunu inanarak ve kendimize güvenerek halledebilir. Kendimize olan inancımızı ve güvenimizi kaybetmemeliyiz.
